ANA SAYFA GİZLİ CENNETLER FOTOĞRAFLAR VİDEOLAR HAKKIMDA İLETİŞİM
New York



NE YENİR!

NY, yemek tutkunları için cennet. Dünyanın her tarafından en ucuzundan en pahalısına, Michelin yıldızlı lokantalara, Zagat’a girmiş lokantalara bir adımda ulaşmak mümkün. Siz yeter ki yiyeceğiniz yemeğe ve cebinize güvenin.

Dilimi bir kaç dolara pizza da var, Hamburger de var. İstakoz da var. Para NY’da her kapıyı sonuna kadar açıyor.

New York dünyadaki hemen her ulusun mutfağının yer aldığı restoran zincirlerine sahip. Özellikle Çin başta olmak üzere Uzakdoğu mutfağı en tutulanlar arasında. Ama Pakistan Hindistan, İtalyan, Küba, Tayland mutfakları da yer alıyor... Yani yemek konusunda aklınıza gelebilecek her türlü alternatif burada yer alıyor.

Bu restoranlarda fiyatlar da çok değişik. Aslında bu NY’un en büyük özelliği. Tamamen kendi bütçenize göre aynı yemeği farklı yerlerde farklı fiyata yiyebiliyorsunuz. Aynı yiyeceğe farklı fiyat ödemenin bir tek gerekçesi yediğiniz yer ve havası... Mesela Çin yemeğini Çin mahallesinde yiyeceğiniz fiyatın iki misline New York merkezinde yiyebilirsiniz.

Times Meydanı’nda gezerken karnınız acıkırsa dilim pizzanın yanında, Sbarro isimli zincirde, kilo ile satılan İtalyan yemeklerini de yiyebilirsiniz...
Uygun fiyatlı Hindistan yemekleri arıyorsanız, 6. caddenin 1 ve 2. bulvarla kesiştiği yerlerde uygun fiyatlı restoranlar bulabilirsiniz.

Kaliteli restoranlar da ise sınır yok New York’ta. Ama buralarda özellikle hafta sonları yer bulmak imkansız gibi. Uzun süreler önce rezervasyon yaptırmanız şart... Yoksa sadece hafta sonu gezilerinde burada yer bulamazsınız.

Örneğin Baltazar restoranından yemeğinizi yerken ünlüleri de görme imkanınız var. Ama kişi başı en az 50 dolar ödemeyi göze almalısınız.

Ya da Indochine isimli Vietnam Fransız mutfağı yemek sunan restoran gidebilirsiniz. Yemekte yanınızdaki masada Naomi Campbell, Cindy Crawford gibi ünlüler olabilir.

Ünü bütün dünyaya erişen Nusret Et Lokantası’na da gidebilirsiniz.
Hemen her köşede, binlerce kişinin çalıştığı gökdelenlerin altında ise, farklı isimde de olsa sandöviç satan pastane ya da büfeler var.

Bir de her gökdelenin altında arabalı satıcılar var. Bunlar ise saç üstünde döner, et, tavuk yapıyor. Bazıları ise özel gurme ürünler satıyor. Bunlarla ilgili bilgileri de internet üzerinden bulabilirsiniz.

ESS A.BAGEL

New York deyince ilk akla gelip yenilecek yiyeceklerin başında “bagel” geliyor. Bizim simit neyse bagel de o aslinda New York’da. 1976 yılında Avusturyalı Gene ve Florence Wilpon ve kardeşi Aaron Wenzelberg tarafından kurulan dükkanın bugün biri Manhattan da olmak üzere New York’da iki şubesi var. Ama asıl kurulduğu yer olan East 21. Cadde’deki yerleri mutlaka gidilmeli ve görülmesi gereken yerlerden biri. Bagel’llerin en önemli özelliği el ile açılan hamurdan yapılmaları ve lezzetleri.
Aslında bu kadar ünlü olmalarına rağmen dükkan 4-5 masadan oluşan ve iki vitrini bulunan bir dükkan. Kapıdan içeri girince sağ tarafta bagel’in içine koydukları her türlü malzemenin bulunduğu vitrin yer alıyor. Hemen kapı karşısında ise bagel’lerin pişirildiği fırın ve  dinlendirildiği vitrin var

Dükkana girince bagel’i kendiniz seçip, içine konulacak 35 farklı lezzeti seçip siparişi veriyorsunuz. Kısa ve öz gibi gözüküyor ama hiç de öyle değil. Çünkü bagel içine konulacak, 35 farklı yiyecek arasında yok yok. Kurutulmuş domatesli tofulu, Tuna balıklı, krem peynirli başta olmak üzere bütün çeşitler insanın başını döndürüyor. Lezzetleri gerçekten çok özel. Fiyatları ise cep yapmayan cinsten yani 1,35 ile 3 dolar arasında değişiyor içine konulan malzemeye göre. Ayrıca ciğerli, etli bagel de var.

En güzeli ne derseniz, tavsiyemiz, somon ve krem peynirli olanı. Zaten sloganları da belli, “Everything on bagel”. Yani bagel’in içinde her şey var.

Tabii burada bagel yanında, kekler, pastalar, muffinler ve her türlü kurabiyeler de satılıyor. İsteyenlere evlere servis var. Ayrıca sabahları taze kahve de cabası.

Fakat buraya gidince tek alternatif içine istediğiniz her türlü yiyeceği koyup da yiyebileceğiz taze bagel..

KATZ’S DELI

Burası Amerika’da kurulan ilk ve en eski şarküteri olarak biliniyor.  Katz's Deli olarak bilinen bu yer, 1888'de Iceland kardeşler tarafından kurulduktan sonra, Katz ailesinin katılımıyla gelişip ünü önce Amerika’da, sonra bütün dünyada yayılan lezzet duraklarından biri. Manhattan’da Lower East Side'da, Houston ve Ludlow sokaklarının köşesindeki ilk kurulduğu adreste hala hizmet ediyor.

 

Bir çok filme konu olan, günde 4000 bin sandövic’in satıldığı bu şarküteri, gerçekten ziyaret edilecek bir yer. Buradaki sandöviçlere lezzet veren ise, sığır etinin once güzel bir marine edilmesi ve tütsülenerek pişirilmesi. Et bu şekilde lezzetli oluyor. Bir de çavdar ekmeği içine konulan etin yanında hardal ve turşu ile birlikte servis edilmesi var ki, ağızlara layık.

Katz’s Deli’den kapıdan içeri girer girmez parayı ödeyerek, nasıl bir sandviç istediğinizi söylüyorsunuz. Size bir fiş veriliyor. Ve onu biraz ilerde duran görevliye verdiğinizde, bugüne kadar yediğiniz etli sandviçi karşınızda görüyorsunuz.
İçerde tavana asılı “Oğluna salam gönder” yazılarını görürseniz şaşırmayın. Dükkanın sahipleri Birinci Dünya Savaşı’nda orduya katılan çocuklarına erzak gönderme kampanyasına katılmış. Dükkanın içinde buraya gelen ünlülerin fotoğrafları da asılı.

Burası gerçekten de ününü hak eden, ilk kurulduğu günden bu yana aynı kalitede hizmet veren bir yer. Domuz ürünleri satılmıyor ve koşer ürünler var.

 

NATHAN HOT DOG

Coney Adası’nda bulunan Nathan Hot Dog, hem dünyaca ünlü hot dog yarışması ve hem de hardallı hot dog’uyla ünlü. Hem bunu yemek için, hem de filmlerle konu olan Coney Adası’nı gezmek için buraya gitmeye değer.

NY merkezden metro ile buraya gitmek mümkün. Adaya gelince zaten önce sizi Nathan Hot Dog karsiliyor.

İsterseniz sahile gitmeden burada önce altlık yapabilir ya da karnınızı tam doyurabilirsiniz. Ancak tedbirli gidin. Çünkü bir tane hot dog sandöviç ne yazık ki yetmiyor. Daha etinden yapılan hot dog yedikçe yiyorsunuz.

Sahile inince de bölgedeki ilk lunaparka gidip eğlenebilir ya da sahilde yürüyüş yapabilirsiniz.

NEW YORK SOKAKLARINDA YEMEK

NY’da hemen her gökdelen altında bulunan arabalarda satılan yiyecekleri gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz. Kiminde barbekü et, kiminde sosisli sandövic, kiminde ise et ya da tavuk yiyebilirsiniz. Hemen hepsi lezzetli ve temiz. Çünkü NY belediyesi bu satıcıların özellikle sattıkları ürünleri soğuk zincirde muhafaza etmeleri için özel dikkat gösteriyor. Zaten bozuk ürün satan birinin, burada ertesi gün iş yapması mümkün değil. Dev gibi onlarca katlı gökdelenlerde çalışanlar, öğle yemeklerini genellikle buralarda yiyor. Hatta bazılarının önünde özel kuyruklar oluşuyor. Dünyanın hemen her türlü yemeğini burada görmek, tatmak ve yemek mümkün. Hem de çok uygun fiyata. O nedenle NY’e gidince mutlaka sokakta satılan yiyecekleri deneyin.

TRADER JOE

Organik ürünlerin satıldığı marketlerden biri. Manhattan’da bir çok yerde şubesi var. Burada hem günlük ürünleri, hem de yemek için organik ürünleri alabilirsiniz. Fiyatları biraz yüksek ama ne yediğinizi daha iyi bilirsiniz.

ONE DOLLAR PİZZA.

NY’da ucuza karnınızı doyurmak için diğer bir alternatif ise dilimi 1 dolara satılan pizzalardan almak. Bu tür dükkanları da hemen her köşede, özellikle Times Meydanı civarında ve otogar civarında her zaman olduğu gibi bulmak mümkün.

Tabii pizzanın fiyatı üzerine konulan ekstra yiyeceklerle artıyor. Ama 2 kişilik büyük boy pizzayı 10 dolara alabilirsiniz. Bu da NY ölçülerinde iyi fiyat.

ARAMA
EDİTÖRDEN
E-POSTA LİSTESİ
E-posta listemize kayıt olun, sitemizdeki güncellemelerden haberiniz olsun...
© 1998-2024 www.gizlicennetler.com sitesinde yer alan sayfaların her türlü yayın hakkı Eyüp Coşkun'a aittir.
Site sahibinin izni olmadan kesinlikle kullanılamaz, başka yerde yayınlanamaz.
Son Güncelleme: 1.12.2022    Toplam Ziyaretçi: 1.362.043